MANASIZ KAÇIŞ
Uzun bir yolun başlangıcındayım,
Ne pusulam var ne de rehber olacak bir kağıt..
Manasız bir düzlükte hayatımın ip uçlarını arıyorum..
Gökyüzü şahidim, güneşse yoldaşımdır.
Şafağa ant içmiş bir gezgenin yüzeyinde,
adım adım ruhumun kalan parçalarını arıyorum.
Derin nefes alırken kirli atmosferde,
titreyen ellerimin soğuğa öfkesini anlıyorum
Bağışlayın beni, ben bu çağa eksiğim...
Bozuk parayla dolu ceplerim
Gırtlağa kadar dolu kederim
Üstümde yoktur ceketim...
Göçe zorlayan ülkemin,
banka hesaplarıma küfürler savurmasını da aldırmıyorum
Yol uzun ben mahzunum
Geride bıraktıklarım, içimde hüznüm
Son akşam yemeğimde bir parça zülüm,
Geçerken boğazımda, hemen yola koyuldum
Güneşin kızıllığına varınca ayaklarım
Gün yüzüne çıktı tüm hayal kırıklıklarım,
Farkına varmadan kırdıklarım
Özrümü şiirlerimde bıraktım
Medin Üçkan
harika
YanıtlaSilNeydi bu içinden çıkılmaz meseleler ? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bi yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?👏👏
YanıtlaSilhangi şehir uzak tutuyor seni aleme, hangi fikir sana ağır geliyor.
YanıtlaSilçıkıp gelsen kuytu köşelerde, belki söylenecek söz kalmaz göğe...
çok güzel hep böyle devam ediniz
YanıtlaSilBeatifulll😉😀
YanıtlaSil