DİL DERİN YARALARA MERHEM
Ellerini yüreğine götürdü
hala sıcaktı kalp atışları,
Bir şehvet düşkününe bedduaya yeltenirken;
Deniz seviyesindeki değişimlere
İlkbahara vakit var diyordu.
Dil derin yaralara merhem
Birilerine sarılsa kaç dirhem
Hesaba katamadığı ince sitem
Toprağa düşen ilk yağmur damlası
ilk dua
İlk intihar çiçeği
İlk cinayet
İlk yüreğe göç
Ciğerlerine bulaşmış ilk günah
Göz yumarken acımasız badirelere
Umut barındıran şehirler arası kervan safları hala nefes alışlarına
Sade bir tebessüm katıyordu.
Sahip olduğu bütün güzellikler erken vedaya yas tutmaya istekliydi
Ama şah damarındaki yaşam
Kan kırmızı bir evrene el uzatmaya yeminli bir tanrıçaydı.
Derin yaralarına tuz
Tüm acılarına buz
Öfkesine sussuz nasihatler stoklayıp
Temiz havadan derin bir nefes aldı..
Penceresindeki kuşların katettiği uzun yolların hikayesini bitiremeden
Odinin sıcak sesi, odanın bütün havasına raflar dolu umutlar doldurmuştu bile.
Islak bir tebessümünde sayısız sevinç çığlıkları ve başka diyarlara yelken açma hissi vardı.
Odinin verdiği güvene sırtını dayayıp
Kalp atışlarını tekrar dinledi
Derinden gelen bir mutluluk ile
ilkbahara hala vakit var diyordu,
hala vakit var...
Medin Üçkan
Tıpkı Odinin toplumsal yasaları hiçe sayması ve dünya edebiyatının en karmaşık tanri simgesi gibi şiirlerin de zamana, düzene ve çarpıklasmis yozlaşmış topluma bir başkaldıridir yüreğine sağlık 👏
YanıtlaSilYozlaşmıs bir topluma uyum sağlamak, karşı koymaktan çok daha kolay bir faaliyettir, ben sadece olan şeyin farklı olmasını isteyenlerdenim. Teşekkür ederim 😊🙏🙏
Silharika ötesi
Sil